BilimÇevreSağlık

Radyasyon İle Beslenen Mantar Türleri Keşfedildi

Radyasyonlu duvarlarda siyah mantarlar keşfedildi.

Bilim insanları radyasyon ile beslenen mantarların bu yeteneğini radyasyona sürekli maruz kalan kişiler için kullanabilmeyi umuyor.

İster bir asteroit üzerinde olsun isterse buzul çağında olsun, yaşam formları her zaman hayatını sürdürmenin bir yolunu buluyor gibi görünüyor. Son olarak bilim insanları etkileyici küçük yaşam formları buldu. Bu yaşam formları dünya üzerindeki en yıkıcı etkilerden birine sahip Çernobil nükleer faciasında hayatta kalmayı başardı.

Çernobil Faciasının Etkisi Altında Kalan Mantar Türleri

1986 yılında yaşanan Çernobil nükleer faciası Dünya’da meydana gelmiş en kötü kazalardan biri olarak tarihe geçti. Olaydan yıllar sonra bile binlerce kişi kaza yüzünden hayatını kaybetti. Hatta on yıllar sonra bile Çernobil’i çevreleyen alanda kazanın etkileri görülmüştür. Ancak bu alan mantar türleri için yaşam alanı haline gelmiştir.

Popular Mechanics ‘e göre, bilim insanları facianın etkisinin sürdüğü bölgelerde en az 200 tür ve 98 cins mantar geliştiğini keşfetmiştir. Bu şaşırtıcı keşif aslına bakılırsa ilk olarak 1991 yılında nükleer santral hala gama ışınlarıyla kaplıyken duvarda yayılan bir mantar görülerek kayıtlara geçmiştir.

Araştırmacılar için şaşırtıcı bir gelişmeydi ve organizmalar üzerinde çalışmaya başladılar. Melanin konsantrasyonu sebebiyle “Black Fungi” yani siyah mantar olarak bilinen ve gama ışınlarıyla birlikte yaşayabilen üç tür mantar keşfettiler. Bu türler; Cladosporium sphaerospermum, Cryptococcus neoformans ve Wangiella dermatitidis ‘tir. Bu üç suşun radyasyon varlığında daha hızlı gelişim gösterdiği ve radyasyon kaynağına doğru ilerlemeye meyilli olduğu tespit edildi.

Siyah mantarların besiyerinden bir görüntü.
Siyah mantarların besiyerinden bir görüntü.

NASA ‘da kıdemli araştırmacı ve uzay mantar projesi ajansında bilim insanları lideri Kasthuri Venkat konuyla ilgili “Kaza bölgesinden toplanan mantarlar, dış bölgelerden toplanan mantarlardan daha çok melanine sahipti.” Demiştir. “Bu şu anlama gelmektedir; mantarların radyasyon aktivitesine adapte olduklarını ve yüzde yirmi kadarının radyotropik olduğunu göstermektedir. Bu mantarlar radyasyona doğru gelişim gösterdiler, sevdiler.”

Mantarlar çok fazla melanin içermektedir. Bu yüzden gama ışınları ile beslenebilir ve bunu kimyasal enerjiye dönüştürebilirler. Fotosentezin karanlık versiyonu gibi düşünülebilir. Bu sürecin adı iste “radiosynthesis” (Radyosentez)

Bu, bilim insanlarının melaninin insan cildindeki hücrelerde radyasyonun bir besine dönüştürüp dönüştüremeyeceğini merak etmelerine sebep oldu. Ancak bu olasılığı şimdilik başka organizmalar üzerinde yürütmüyorlar.

Çernobil faciasında temizlik işçilerinin hazırlığı, 1986.

“Mantarlarda oluşan etki aynı şekilde hayvanlar ve bitkiler üzerinde aynı etkinin oluşabileceği ihtimalini arttırıyor.” diye ekliyor Casadevall. Bilim insanları insanlığın iyiliği için mantarların radyasyon emici gücünü çeşitli yollarla elde etmek için çalışmalar yapıyor. Bu yollardan birini keşfetmek, kanser hastaları ve nükleer santral mühendisleri gibi rutin olarak radyasyona maruz kalan kişileri korumaya olanak sağlayacaktır. Bilim insanları ayrıca radyasyonu besin olarak kullanan mantarların bu enerjiyi biyolojik bir enerji kaynağı geliştirmek için kullanabilmeyi umuyor.

Çernobil facia alanındam bir görüntü, 26 Nisan 1986.

Radyasyon İle Beslenen Mantarlar Uzaya Gönderildi

Bu arada bu mantarların güçleri için başka bir uygulamada uzay yolculuğu hedeflenmiştir. SpaceX ve NASA, 2016 yılında Uluslararası Uzay İstasyonu ‘na (ISS) Çernobil ‘den birkaç mantar türü içeren bir paket göndermiştir. Bu paket ayrıca uzak ekibinin gerçekleştirebileceği 250’den fazla farklı test içermektedir.

Neden uzay? Çernobil mantarlarında araştırmacıların gözlemlediği moleküler değişiklikler, mantarların o alanın radyasyonuna maruz kalmanın yaşattığı stres ile ortaya çıkmasıydı. Araştırmacılar mantarların strese verdiği reaksiyonu uzayda kullanmayı hedefledi. Burada mantarları yerçekimi stresine maruz bırakmayı ve Dünya’dan benzer mantar suşlarıyla karşılaştırmayı planladılar.

Radyasyon ile beslenen mantarlar ile çalışan Kasthuri Venkateswaran ve asistanları.

NASA çalışmalarının sonuçları gelecekteki uzay yolculuğu fikirleri adına büyük yarar sağlayabilir. Bu da astronotları ölümcül kozmik radyasyondan korumanın bir yolu olabilir. Uluslararası Uzay İstasyonu ‘nun bu araştırmalardan elde edeceği bulgular yakında bir makale ile yayınlanacak.

Radyasyona rağmen bu kadar etkili olarak gelişebilen tek yaşamformu mantarlar değil. Yıllar sonra Çernobil ‘de ve Japonya ‘daki Fukushima nükleer felaketinin yaşandığı alanda pek çok yaban hayatı keşfedildi. Çernobil ‘de ve Dünya’nın en tehlikeli radyoaktif bölgelerinde hayat, en zorlu şartlara bile uyum sağlamanın bir yolunu bulmaya devam ediyor.

Share:

1 comment

Bir Cevap Yazın

%d blogcu bunu beğendi: